Sevgili Rektörüm üniversite için almış olduğunuz Geni Sar’deki son yer tespiti kararınız doğru ise sizi kutlar ve böylesi doğru karar ve tespitlerinizin halk olarak arkasında olduğumuzu bilmenizi isteriz.
Bildiğiniz üzere yapılan her şeyin halkın yararına ne derece yararlı olup olmadığı halk adına alınan isabetli ve yine halk adına geleceğe dönük olan kararlı ve isabetli tespitlerle kalıcılaşabilir. Evet doğru ise aldığınız bu karardan anlaşılıyor ki kirli siyaset sizleri de etkileyememiş.
Kirli siyaset diyorum, çünkü hançer gibi her Şırnaklının bağrına saplanan ve gittikçe derinleşen bu hançer yani halkımızın en temel ve önde gelen, hayatımızın, sağlığımızın can simidi olan hastanemizden bahsediyorum. Evet kirli siyasetin aleti olan şahsi hırs ve çıkar uğruna 70 bin çevre ve civardaki vatandaşlarımızı da katarsak en az 200 bin insanımızın hayatına, sağlığına, aldırış etmeden heyelan ve zemini kaygan olan bir mevkide binlerce katekolilerle yaptırdılar. Bu vebal altından nasıl kalkarlar, bunları Allah’a havale ediyoruz. Tabi bu kirli siyaset dönemin devlet adına halkın güvenliği, refahı, sağlığı ile yükümlü olan valiyi de işin içine katarak bu büyük vebal altına girdiler. Tıpkı hastanenin hemen yanındaki utanç virajı gibi.
Evet sevgili Rektörüm. By halkta bu devlette bizim ve bu paralar 70 milyon işçinin, çiftçinin, emekçinin yani anlının teri ile çalışan 70 milyon insanımızın cebinden çıkan vergilerdir ve bu vebal çok büyüktür. Umarız ihalesi de yer tespiti kararı gibi yerinde, şefaf ve sağlıklı olur. Sevgili Rektörüm toplumumuzun bu tür siyaset ve siyasetçilerden çok bilime sizin gibi bilim adamlarına ihtiyacı vardır. Hz. Muhammed ve Hz. Ali’nin sözü gibi ilim Çin’de de olsa git ara bul getir. Bir ayeti kerimede de cahil insan küfre, şirke en yakın kişidir der. Diğer bir değişle bilime ne kadar uzaksan hem kendine hem de tüm insanlık başına o kadar belasın.
Harun Reşit dönemini çok popüler ve adı bugüne kadar kalmış bir padişahtır. Kendi döneminde yaşayan ilim, irfan sahibi şair Fuzuli adında zati muhtereme bir alim vardı. Harun Reşit padişah, bu muhterem alimi huzuruna çağırır ve kendisine seslenerek ben cihan hükümdarı Harun Reşit’im, sen ilim irfan sahibi Fuzuli’sin. Seninle el ele vererek benim hükümdarlığımın ebedileşmesi için benim hakkımda methiyelenden oluşan bir divan yaz. Ben de seni altınlarla mükafatlandırayım, der. Fuzuli düşünür ve padişaha bakarak ey padişahım ben ilim irfan sahibi bir alimim, siz keyfiniz doğrultusunda fermanlar yağdıran zalim bir padişahsınız. Bu iki kavram birbirine ters ve zıttır. Ben yazmam ve sadece ikimizi ilgilendiren bir mesele değil, bir toplumun, bir halkın ve geleceğin meselesidir, vebali çok büyüktür, ben bu vebalin altına giremem der. Padişah ferman koyup, atın bunu zindana. Bu ilim irfan sahibi alimi zindana atarlar. 10 gün sonra çağırılır ve tekrar yazmam der. Tekrar zindana atmasını ister padişah. Padişah ferman buyurarak buna 10 gün yemek vermeyin. 10 gün sonra tekrar divana(huzura) çağırılır ve Fuzuli tekrar yazmam der. Tekrar zindana atarlar ve padişah vezir, yaverlerini toplar kim ki buna yazdırırsa bende onu mükafatlandıracağım der.İçlerinden kurnaz biri padişahım bunun tek bir yolu var. Yanına çok cahil hiç okumamış birini gönderelim, bu şekilde yazmazsa zaten hiç yazmam der. Hemen öyle birini bulurlar ve Fuzuli’nin yanına zindana atarlar. Fuzuli bunu görünce sevinir ve adamla konuşur. Bakar ki adam çok cahil daha da sevinir. Ben bir insan daha yetiştiririm der. Sorar adama seni niye attılar zindana. Adam der ki Padişahımız çok yaşa, o ferman eyledi bende geldim. Fuzuli anlatmaya başlar. Evladım insanlığın gereği budur, hak, hukuk, zalim, zulüm derken saatler geçer ve neticede adama güler. Fuzuli sevinir herhalde konuşmalarım kafasına girdi ve hoşuna gitti diye düşünür. Sorar adama oğlum niye güldün der. Adam gülerek elini açar Fuzuli’nin şap diye dizene vurarak der ki vallahi hoca saatlerdir seni dinliyorum sen konuştukça bu bem beyaz sakalın gidip geliyor ve benim evde temo isminde bir tekem var. Senin sakalın tıpkı benim temonun kuyruğuna benziyor ve sen konuştukça ben senin sakalına bakarak temo gözümün önüne geliyor, hep onu düşünüyorum senden bir tek kelime bile anlamadım. Fuzuli buna çok üzülür. Zindancılar hocayı padişahın huzuruna çağırır. Fuzuli huzura alınır ve padişaha şöyle seslenir. Padişahım senin hakka hukuka dayalı olmayan bu zulmünü, hükümdarlığını, tahtını, tacını da ayakta tutan ve meşrulaştıran benim ilmimi de hükümsüzleştiren cehalettir. Bu böyle sürdükçe daha nice Harun Reşitler hükümdarlıklarını sürdürür ve benim gibi alimlerde zindanlarda çürür.
Şimdi sevgili halkım bilinçsiz, örgütsüz, kapanık ve hakkını aramayan toplumlar hayatın hiçbir alanında ilerleyemezler. Binlerce Harun Reşitler enselerinden eksik olmazlar. Bunu bir yakın örnekle belirtebiliriz. Tıpkı termik santralinde verilen tepki hastanede de verilmiş olsaydı bugün hastanemiz gerektiği yerde olurdu. Evet sayın rektörüm aldığınız bu karar çok isabetli ve bilimce ve yerinde bir karar olup bütün Şırnak halkının takdirini kazanmış olmakla büyük bir sevapta işlemiş oldunuz.
Bundan sonra Şırnak’ımızda yapılacak olan her hizmetin böylesi hayırlı, yerinde ve isabetli olma temennisi ile üniversitemizin bütün Şırnak halkına hayırlı olmasını temenni ediyorum. Haftaya Şırnak’ımızın bir başka temel sorunu ile görüşünceye dek, halkımızın her şeyin en güzeline layıktır.